CUMHURİYETİMİZİN YÜZÜNCÜ YILINA ANISINA ÖZEL
Selanik’te 1881’ de doğan güneş Mustafa adını alıyor ve bir ülkenin kaderine doğarken, büyürken ,cepheden cepheye koşarken, dünyaya meydan okuyordu…
18 Mart 1915’te Çanakkale geçilmez, geçilemez diyordu ve ekliyordu geldikleri gibi giderler!
19 Mayıs 1919’da Samsun’da bağımsızlığın meşalesi olmuştu; ateş ateş, dalga dalga Havza’dan Amasya’ ya, Amasya’dan Erzurum’a ve Sivastan tüm yurda …Manda ve himaye kabul edilemez diyordu; Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyordu Türk’ün atası
Mustafa Kemal başlatıyordu yeniden varoluşumuzun, Kurtuluşumuzun hikayesini… Her yer işgal edilmişken düşmanlar tarafından , Bir ulus ki esareti bilmez, kimseye boyun eğmez; ecdadını çiğnetmedi çiğnetmeyecek …
27 Aralık’ta başkent Ankara’ da, Dikmen sırtlarında Seğmenlerle karşılıyordu; Gazi Mustafa Kemal’i Türk Milleti…
Mücadeleyi başlatmışken ve nihayet 23 Nisan 1920’ de açılıyordu dualarla milletimin meclisi… Meclis veriyordu ; Mustafa Kemala Atatürk soyadını…
Temizleniyordu düşmandan İzmir, İstanbul ve dört bir yerden akıyordu sel gibi Türkün namı yayılıyordu dünyaya ,,,
Bir Türk dünya ya bedel oluyordu Seyit Onbaşıyla , Elif Elif tozuyordu yavrucağıyla Elifin Kağnısı,,, Cepheden cepheye koşuluyordu Türkiyemin dört yanında…
Karadeniz’de Samsun’dan yakılan Özgürlük Meşalesi; Sakarya’da ılık ılık akıyordu,
“Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır o satıh bütün vatandır”, derken 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesinde ; ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, diye ilerliyordu
Doğu Anadolu’da Ağrı Dağı’ndan haykırıyordu sesiyle tüm dünyaya! Maraş kahramanlaşıyordu, Urfa şanlanıyordu Türkün namıyla; Gaziantep direniyordu halkın gücüyle. Daha henüz milli bir ordu kurulmamışken …
İlmek ilmek temizleniyordu yurdum…. Son düşman da dökülüyordu İzmir’den denize
Artık güneş bir başka parlak doğuyordu. 29 Ekim 1923’ te ,
” Efendiler yarın CUMHURİYETİ ilan ediyoruz”, sesiyle …
Malazgirt’te başlayan o koca çınar kök salıyordu Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak… Eyy ATATÜRK
Açtığın yolda, gösterdiğin medeniyet hedefine ilerlerken
Cumhuriyetin gür sesiyle:
CUMHURİYET
Canımızdan cansın.
Umutların ışığısın cumhuriyet
Milletimin özgürlük sebebi,
Hürriyet ışığısın…
Uyanışımız 29 Ekim 1923
Ruhumuzda, özümüzde sensin Cumhuriyet
İlk ışıksın milletime,
Yadigarsın Atatürk’ten bize.
Ey gökte parlayan güneş Cumhuriyet
Türkiyemin yüzyılına ışık Cumhuriyet
Atatürk diyor ki:
“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Ancak cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır derken güveniyordu çocuklarına ,,,
Dünyanın en özel çocukları sizlere hediye ediyordu meclisimizin açılış günü olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını
Ve bugüne yani Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına özgürce yürüyeceğinizin inancıyla…
Biliyordu 19 Mayıs 1919 ‘da yakılan özgürlük ateşinin korkusuz Türk genciyle dünya milletlerine vuracağı demokrasi damgasını ….
Bugünleri görüyordu Türk genciyle nerede bir çocuk varsa onun koruyucusu olacağını… Kırım’da, Azerbaycan’da , Filistin’de , Gazze’de ve dünyanın dört bir yanında.
İşte bu nedenledir ki ilkelerinin Cumhuriyet ile başlaması gerektiğini haykırırken tüm dünyaya..
Örüyordu demir ağları, işliyordu fabrikaları ve 81 il tek yürek olup cumhuriyet damgasını gökyüzüne istikbal göklerdedir diye vururken; Türk Yıldızlarıyla , göklere senin ismini yazıyordu ve atasına sahip çıkarak Anıtkabir’de sel oluyordu …
Bugün tek bir söz çıkıyor Türkiye’mden:
Hepimizin Başöğretmeni Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kuruluşunun yüzüncü yılında söz veriyoruz.
Seninle, yüreğimizde yaşıyor Cumhuriyet
Bundan sonra da, hep yaşayacak Cumhuriyet.
Geçmişten günümüzü bu güzel yurdu bizlere bırakan başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere üzere tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz…
Öznur ÖZKANTAR
Okul Müdürü
Bu konuşma metni 100. Yıl özel anısı olarak okul müdürü Öznur ÖZKANTAR tarafından kaleme alınmıştır.